Ey iman edenler diye seslenen Rabbimiz, kendisini Rab olarak kabul etmekle yeni bir yaşam tarzını seçen müminlere, rüku edin ve secdeye kapanın emirleriyle, kelime-i tevhitle verilen sözün hayata yansımasını yani teslimiyeti görmek istemiştir. Zira rüku boyun eğmeyi, secde ise benliği, gurur, kibir, riya vb. bütün yakıcı hasletlerden arınmış bir iradeyi, bir teslimiyeti temsil etmektedir. (Hac, 18)
Ardından da iman etmekle, tercihini ortaya koyan, rüku ve secdeyle de bunu fiilen gösteren kula, Rabbinize kulluk edin talimatı ile hayatın amacı olan yaşam tarzı bildirilmiştir.
Eşiyle oynaşmayı bile sadaka olarak gören bu perspektifte, kişisel ihtiyaçların helal yolla karşılanması kulluk, iyilik yapmak gibi başkasını düşünerek atılan adım ise tercihin etkisini ve önemsendiğini gösteren bir erdemdir. Dolayısıyla kurtuluşun vesilesi olarak görülmektedir. (Hac, 77)
Her yeni günde secdesinden kalkıp kulluğunu inşa ve ıslah etmek üzere kararlılığını gösteren, yarım hurma ile de olsa başkasına iyilik yaparak geleceğine ilişkin ümidini güçlendiren kullardan olmak duasıyla.